Gastronomik Terimler

Cuisine:mutfak

Cuisinier: Yemek yapan kişi, aşçı anlamına gelir.

Gurme(Tatbilir): Çeşitli lezzetleri tadıp değerlendiren, tadım konusunda uzman kişi anlamına gelir.

Aboyeur: Çağırmak, seslenmek anlamındadır.

Organoloptic: Ürün seçerken temel beş duyudan görme, dokunma ve koklama duyularının kullanılmasıdır.

Mise en place: Ön hazırlık ve düzen almak anlamındadır.

Brigade: Balığın içerisini temizledikten sonra yıkayıp, kurulayıp eksi 18 derecede streçli bir şekilde muhafaza etmek anlamındadır.

RDA (Recomendee Daily Allowence): Bir gün boyunca tavsiye edilen miktar demektir.

Garde Mange: Soğuk mutfağın karşılığı olarak kullanılır.

Chantilly: Çırpmak

Bistro: Daha salaş tarzda restoran demektir. Kökeni Rusça olup Rusça’da hızlı anlamına gelir.

Breserrie: Daha havalı olan restoranlara denir.

Liasons: Yapılan ürünün bağlanması anlamında kullanılır. Çorbalarda ve soslarda kıvam kazandırmak amacıyla kullanılır.

Bain maire: Doğrudan sıcaklık ile teması uygun olmayan çikolatanın veya pastörize edilmesi gereken yumurta gibi ürünlerin su dolu bir kasenin üzerine başka bir tabak içerisine konularak eritilmesi veya pastörize edilmesi tekniğidir.

Canepe: Başlangıçta sunulan veya ara ikram olarak servis edilen ekmek dilimi üzerine peynir, ciğer, somon vb. yiyecekler konularak hazırlanan soğuk servis ürünleridir.

Nappe kıvamı: Sosta gereken kıvamın tam olarak sağlanmasıdır.

Draging: Unlama işlemine denir.

Pan Anglaise (Pane): Yumurta sarısı, un ve galeta unu kullanılarak hazırlanan harçtır.

Stock: Et ile kemik suyu anlamındadır.

Marine: Özellikle şarapla gerçekleştirilen ete yumuşaklık ve lezzet katması için yapılan işlemdir.

Mire poix: Stockların lezzet, renk ve besleyicilik yönünden geliştirilmesi için pırasa, soğan, havuç ve kerevizden oluşan karışımdır.

Remouillage: Stock yapımı esnasında kullanılan mire poix nın tekrar kullanılmasıdır.

Trussing: Etin formunu korumak amacıyla yapılan bağlama işleminin adıdır.

Depouillage: Mutfakta yapılan pişirme veya haşlama işlemi sırasında su yüzeyine çıkan partiküllerin kevgir vasıtasıyla temizlenmesidir.

Basting: Pişirirken ortaya çıkan ekstra su ve yağın artı lezzet katması ve kuruma olmaması için kaşık vasıtasıyla ürün üzerinde gezdirilmesi işlemidir.

Larding: İğneyle veya farklı bir yöntemle delinip ürüne lezzet enjekte edilmesidir.

Simmer: Pişirme esnasında ocağın altının en düşük seviyeye getirilmesidir.

Dressing: Salata soslarının genel ismidir.

Seasoning: Ürünü tuzlayıp ardından üzerine karabiber dökmek

Sear veya Mühürlemek: Etin roast edilmeden önce ocak üzerinde rengi hafif karartılarak içerisinde suyunun kalmasını sağlamak için yapılan tekniktir.

Blanch etmek: Mutfakta pişirilecek ürünlerin görüntüsü ve renginin kaybolmasını engellemek amacıyla sıcak sudan soğuk suya gerçekleştirilen şoklama işlemidir.

Barding: Etlerin kuyruk yağı ile sarılması işlemidir.

Krouton: Ekmeklerin ufak küpler halinde kesilerek farklı baharatlarla tatlandırılması ve ocakta veya fırında pişirilip çorba ve salataların yanında çıtırlık katması amacıyla kullanılan üründür.

Care over: Fırında pişmekte olan ürün fırından çıkarılıp tekrar kendi tepsisinde pişmeye devam edilir. Bu işlem care over olarak ifade edilir.

Batter: Kaplama hamuru anlamındadır.

Sous vire: 75 derece sıcaklıkta 24 saat boyunca vakum poşeti içerisinde pişirme işlemidir.

A’la minute: Son dakikada hazırlanması gereken ürüne denir.

Onion clutte: Soğanın üstünde karanfil ile defne yaprağının tutturulması işlemidir.

Mill: Öğütmek anlamındadır.

Yolk: Yumurta sarısı demektir.

Temperleme: Farklı ısılardaki sıvılarının birbirlerine ilave edilmesiyle ısılarının eşitlenmesi durumudur.

Al dante: Ürünün dişe gelir kıvamda pişirilmesidir.

Aging: Belli birtakım işlemler ile etin yumuşatılmasıdır.

Wok: Kökeni Asya’ya dayanan derin bir tava cinsidir.

Kazayı: Tereyağının eritilmesi esnasında çıkan partiküllerinin temizlenmesi işlemidir. Bu işlemin amacı yanmayan, daha berrak ve daha lezzetli bir tereyağı elde edilmesidir.

Scald: Sulu yiyecekleri kaynama noktasına getirerek daha lezzetli hale getirme işlemidir.

Fileto: Derisi ile kılçıkları alınmak suretiyle temizlenmiş olan balığa denir.

Singer: Yiyeceği una bulamaktır.

Deglaze: Fırında pişirilmiş olan ürünün arda kalan yerlerini şarapla yüzeye çıkarmak sonucunda sos elde etme işleminin adıdır.

Albumin: Yumurta içerisinde yer alan protein cinsidir.

Semolina: Sözlük anlamı irmik olan semolina, irmik unu veya irmik buğdayı anlamlarında kullanılır.

Ağdalaşma: Şekerli sıvıların koyulaşması manasında kullanılır. Tatlı şurubunun uygun kıvama gelmesi anlamında da bu terim kullanılır.

Adisyon: Lokanta hesabı

Alakart: Yemek servisinin mönüden seçilip sipariş edilmesi ile gerçekleştirildiği türdür. Yemek seçimi yapılabilecek olan mönü veya yemek listesi anlamında da kullanılır.

Çeşni: Tat vermek anlamındadır. Baharat, tuz, biber gibi tatlandırıcılar için kullanılır.

Bulamaç: Unun su ile karıştırılması sonucunda elde edilen cıvık hamur türüdür.

Bukegarni: Yemeğe aromatik bir koku katan havuç parçası, maydanoz sapı, pırasa yaprağı, defne yaprağı ve kekikten meydana gelen iple bağlanarak oluşturulan 10 cm uzunluğunda ve 3 cm çapındaki bir çeşit demettir.

Barbekü: Odun kömüründe pişirmektir.

Birinci Kategori Etler: Hızlı bir şekilde pişebilen yumuşak et parçalarıdır. Örneğin; (ongle, bavet, kuzu pirzola, kuzu budu, kontrfile, antrkot, bonfile)

Breze: Fransızca kökenli bir kelimedir. Fırında az su ile yavaş yavaş pişirmek demektir.

Dömiglas: Fransızca kökenli mutfak terimlerindendir. Kahverengi dana fondun yarıya kadar çektirilmesiyle elde edilen sos çeşididir. Genellikle et yemeği soslarında kullanılır. Kahverengi ya da esmer et suyu anlamına da gelir.