AŞURE

Aşure

Aşure, özellikle Anadolu halkı adına geleneksel anlamda büyük bir öneme sahip olan, dini anlamda ise Hicri takvim baz alınarak Muharrem ayının onuncu gününde yapılan bir tatlı çeşididir. İslami inanç kapsamında, Muharrem ayının onuncu gününde, Nuh Peygamber tarafından bu tatlı yapılmıştır. Büyük Tufan’ın ardından, hayatta kalanlar ile birlikte karaya ayak bastıktan sonra, Nuh Peygamber elindeki son malzemelerden yaptığı bu tatlıyı üretmiştir. Temel anlamda su, buğday, nohut, toz şeker, fasülye ve pirinç malzemelerinden yapılan aşure, yer yer süsleme amacı güdülerek ceviz, çam fıstığı, badem, nar, susam ve tarçın gibi kuruyemiş, meyve ve baharatlardan da destek almaktadır. Ayrıca, bir vegan türü olarak ortaya çıkan bu yemek türünde, bu özelliğinin doğal sonucu olarak hiçbir hayvansal kaynaklı gıda ürünü ya da malzemesi bulunmamaktadır.

Kökeni Arapça’daki aşara kelimesinden gelen aşure ismi, Ermeni ve Rum kültüründe de yaygın şekilde bu tatlının yapılmasından dolayı bilinmektedir. İsim konusunda, Sami dillerindeki ortak kelimelerden biri olduğu sanılan aşure, Musevilik inancında da Büyük Kefaret Günü anlamında da kullanılmıştır. Ermeniler, 6 Ocak tarihinde “anuş – abur” yapmakta; Rumlar ise, buğday, kuru üzüm ve bal malzemelerinden yaptıkları “koliva” tatlısını kilise kapılarında dağıtmaktadırlar. Ayrıca bu gelenekte, bir tabağın içindeki aşurenin ortasına mum dikilerek, mezar başına bırakma işlemi de yapılabilmektedir.

Alevi kültüründe ise aşurenin yeri ayrıdır. Kerbela Savaşı’nda Hz. Hüseyin bin Ali’nin öldürüldüğü ve adamlarının katledildiği güne denk gelen tarihlerde aşure pişirilmesi, hem aşurede herhangi bir hayvansal gıda olmaması ile, hem de savaş günlerini çağrıştırması özelliği ile bir şiddet karşıtlığı yemek özelliğini çağrıştırmaktadır. Yine Alevi inancında, Muharrem ayında yapılan aşure, komşular ve tanıdıklar ile paylaşılmaktadır. Buna ek olarak, 12 gün boyunca et yememeye dayalı tutulan oruçlar da, aynı aşure kültürünün özünde olduğu gibi, şiddetin her türlüsüne karşı olabilmek amacı ile uygulanmaktadır.

Tüm bu bilinenler dışında, aşure günü için bir takım dini rivayetler de bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır;

* Hz. Adem’in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi

* Hz. İdris’in diri olarak göğe yükseltilmesi

* Nuh Peygamber’in gemisinin tufandan kurtulması

* Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması

* Hz. Yakup’un oğlu Yusuf’a kavuşması

* Hz. Musanın Kızıldeniz’den geçip İsrailoğulları’nı Firavun’dan kurtarması

* Hz. Yunusun balığın karnından çıkması,

* Hz. İsa’nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi